28 Şubat 2014 Cuma

Şıklık ve Rahatlık Barış'tı



     Bu hafta da güzide semtimiz Gaziosmanpaşa'dan Barış abimizin modaya bakışını mercek altına alıyoruz.
Hanımlar yıllardır duymuşsunuzdur; şık ve rahat olunmaz diye, YALAN. Bunun en büyük ispatı canlı kanlı Gaziosmanpaşa'da ikamet etmektedir.
    Eşofman takımı gibi modası geçmiş bir kombin ancak bu kadar güzel yaşatılır. eee vintıç fashion'ın öncüsü olmak da bunu gerektirir. Eşofman takımının rengi her ne kadar resmiyette gri olarak geçse de kirden sararmış alt kısmın üst tarafla zıt bir kontrast yakalaması takdire şayan. Dizlerdeki ve apış arasındaki potlar takıma popart bir hava katarak Barış abinin estetiğe olan duyarlılığını sergilemiş adeta. Aksesuar olarak beyaz bir bakkal poşedi tercihi çok cesurca ama bir o kadar da muhteşem. Üst tarafın yaka kısmındaki saçma sapan detaylar harika ötesi. ama hayran kaldığım kısım ne biliyor musunuz? Bu harika takım ancak bu kadar güzel bir ayakkabı ile kombin edilirdi. Barış abi, yumurta topuk siyah kunduruna ÖL-DÜM be adam HA-Rİ-KA. Eksik kalan detaylara gelince; üst tarafın fermuarı açılıp içinde beyaz bir atletle kombinlenebilirdi, sağ kola altın olmayan ama altın sarısı bir saat çok hoş dururdu.
      Barış abi bu kombini ile halı saha maçı yancısı olabilir, cuma namazına katılabilir, ekmek almaya gidebilir, güneşli bir pazar günü sonunda marinada hırsızlık yapmaya çıkabilir. 8.7/10 Vintıç feyşın seninle bir başka güzel Barış abi!!!

Yazar: adotelli

1 Ocak 2014 Çarşamba

Kim Demiş Boyacıdan Hipster Olmaz Diye?




               Hipster akımı tüm hızıyla ülkemizi kasıp kavururken bu moda akımının nişantaşı, tünel gibi mıntıkalarda doğduğunu sanıyorsunuz değil mi? Yanılıyorsunuz. Karşınızda Türkiye'nin ilk hipster'ı boyacı Mehmet Dayı;
               Hipsterlığın nişantaşı'na düşmesinden sonra " hipsterlık bitti, amele işi oldu artık kirve. Ben çalışma kıyafetlerimi sosyal hayatıma adapte etmeyi daha çok seviyorum" diyen boyacı Mehmet Dayıyı eski günleri yad ederken yakaladık. Ekoseli hakim yaka gömleği onun sempatikliğine sempatiklik katmış. Çaya atıp karıştırsak yeridir Mehmet Dayıyı. Manşetlerde kullandığı zıt renklerdeki detay onun ne denli keskin bir moda ikonu olduğunun simgesi. Küçük tokalı kahverengi kemerine BA-YIL-DIM. Kuvvetle muhtemel bir cuma namazı sonrası dörtyol camii karşısındaki özel koleksiyon ürünler satan butikten almıştır. Aman tanrım!!! Mehmet Dayı o pantolon nedir öyle?? Oldu mu şimdi? Hayır ya hayır inanmak istemiyorum. Bedenine en az üç beden büyük hangi renkte olduğunu çözemediğim kumaş pantolunun beni hayal kırıklığına uğrattı! Onun yerine bu gömleği buz mavisi göt cebi cüzdan yüzünden yırtılmış beli göbek deliğinde olan şık bir jean ile kombinleyebilirdin. Saç, sakal ve bıyığa diyecek bir sözüm yok. Hafif kirli sakalı onun İstanbul gecelerinin yaramaz çocuğu imajına gayet yakışıyor. Ayakkabılarındaki hafif boya lekeleri kahvede bir saygınlık kazanmasına yarıyor. Mehmet Dayı bu kombini ile kahvede hoşkin oynarken bir anda kalkıp Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuna bile rahatlıkla katılabilir. 7.5/10 Mehmet dayı. Fashion will live with you in Gaziosmanpaşa forever  Mehmet Uncle.





Yazar: adotelli

30 Aralık 2013 Pazartesi

Tiner Kimsede Böyle Şık Durmadı



                  Kim demiş tinerci olup da şık olunmaz diye? Bütün ezberleri bozan bir başka Gaziosmanpaşa moda ikonu tinerci Ramo ile birlikteyiz.
                  Ramo'nun bu kombini yine komşu semtlerdeki tinercilere parmak ısırtıyor! Şişme montunun altına giydiği kazak mı sweet mi ne idiğü belirsiz şeyin kollarını göstermesi pastel renklerdeki kıyafetlerine hareket katmış. Böylesine güneşli bir günde bile kalın bir bere seçimi gözlerden kaçmıyor. Bu bere yeri geldiğinde tiner zulasına dönüşebildiğinden yoğun bir şehirli erkek imajını da pekiştiriyor. ve her zaman ki gibi ona British Bad Boy havasını katan o kir pas içindeki jean'i tek kelime ile HA-Rİ-KA. Eksiklerine gelince Ramo'cum; bir tiner poşeti bu kombine zirve yaptırabilirdi, sağ kola takılabilecek kayışı yırtık bir casio saat senin için zamanın önemi belirtmek açısından hoş olabilirdi.
                  Ramo bu kombiniyle sabah nalbur'a tiner alışverişine gidebilir. Pazarları pierre lotti'de brunch keyfi için gelen semt yabancılarından haraç alabilir. Boynuna bir fular atarak her kokteyle katılabilir. 8/10 Ramo'cum.

Yazar: adotelli

Yazdan kalma bir günde ramocumla tatlı bir anımız ;

           

29 Aralık 2013 Pazar

Yaş Yetmiş, Moda Bitmemiş



       İzzet babayı nasıl anlatsam bilmiyorum. Boyacı Mehmet dayı ile Gaziosmanpaşa'ya modayı getiren üç kişilik ekibin yılmaz moda savaşçısı desem abartmış olmam herhalde. Bu seferlik onun gözlük modasına bakışını mercek altına alacağız. İlerleyen günlerde sayfamızın daimi konuklarından olacaktır kendisi.
       Nasıl övsem bilemiyorum, nerden övmeye başlasam bilemiyorum. İzzet baba keskin yüz hatlarına sahip olduğunun farkında ve gözlük seçimini bu minvalde yapmış. eee onun gibi moda savaşçısından aksi beklenemezdi. Buz mavisi gömleğinin üstüne bordo çerçeveli gözlük oldukça radikal bir seçim. Kaşları onun tek kompleksi, geniş çerçeve ile bunun da üstesinden gelmeyi başarmış. Siz görmüyorsunuz ama siyah kumaş pantolonuyla koyu siyah gözlük camlarını usta bir şekilde kombinlemiş. Bence tek eksiği kirli bir sakal olmuş bu imajıyla. Kirli bir sakalla iflah olmaz bir playboy'a dönüşmesi içten bile değil. Bu kombinle kahvede 51 oynadıktan sonra akşamüstü bir tekne kokteyline çok rahat bir şekilde katılabilir. Harikasın İzzet baba 9/10

Yazar: adotelli

İçinizdeki Ölmeyen Çocuk



                Kahve deyip geçmeyin. Her mekanın, her ortamın bir moda tarzı olduğu gibi kahvelerin de vardır.Fotoğraf çok sıradan olabilir ama aslında bir moda ikonu tüm dikkatleri üstüne çekmiş durumda. Kamil dayı aslında bir metropol erkeğinin ufak dokunuşlarla nasıl şık olacağını çok iyi göstermiş bize. Domuz derisi kadar kalın trikosunun üstünü belden lastikle oturtmalı bir montla kombinlemiş. Buraya kadar her şey çok sıradan. Tam bu anda moda perisi üstüne düşeni yapıyor ve ufak bir dokunuşla onu bu gece kahvenin en şık erkeği yapıyor. Digimon beresini alnını dışarda bırakacak şekilde yukarı çekerek salaş bir havayla umursamaz, cool metropol erkeği imajını tam anlamıyla yakalamış. Beresinin üstündeki digimon karakterleri ise onun torun torba sahibi olmasına rağmen içindeki çocuğu hiç öldürmediğine bir kanıt niteliğinde. Kamil dayı ve içindeki şık çocuk asla ölmez ve gerçek modanın neferleri olma uğrunda uzun süreler yaşarlar umarım.

Yazar: adotelli